Kıbrıslı ‘Kimliksizler’ kritik eşikte: ‘Mahkeme kararı, sorunun tamamını çözmedi’

“`html

LEFKOŞA – Geçtiğimiz hafta Kıbrıs’ın güneyinde verilen önemli bir yargı kararı, karma evliliklerden doğan ve uzun süre vatandaşlık bekleyen aileler için umut vadediyor. 1974 öncesi dönemde Kıbrıs’ta evli olan Kıbrıslı Türk anneler ile Türkiyeli babaların çocuklarının yüzlerce yıl sürmüş vatandaşlık başvuruları sonuçsuz kalmıştı. Ancak mahkeme, bu durumu haksız bularak çocuklara Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı verilmesine karar verdi. Mahkeme, ebeveynlerden birinin Kıbrıs’a yasa dışı yollarla girmesinin vatandaşlık hakkını elinden alamayacağını vurguladı.

Kimliksizler Derneği’nin Yönetim Kurulu üyesi, insan hakları aktivisti ve hukukçu Nazen Şansal, Kıbrıslı Türklerin yaşadığı ‘kimliksizlik’ sorununun, karma evliliklerden doğan çocuklara Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından vatandaşlık verilmemesinin sonucu olduğunu belirtti. Ebeveynlerden birinin adaya yasadışı girişi sebebiyle çocukların bu haktan mahrum bırakıldığını ifade eden Şansal, Kıbrıs’ta yurttaşlık elde etme mücadelesinin geleceğine dair düşüncelerini paylaştı.

ŞANSAL: AB VATANDAŞLIĞI HAKKI GERİ ALINIYOR

Kıbrıs Kimliksizlik Sorunu

Kıbrıslı hak savunucusu Şansal, Kıbrıs vatandaşlığının Kıbrıslı Türkler için kritik öneme sahip olduğunu, zira Kuzey Kıbrıs’ın kimlik veya pasaportunun hiçbir ülke tarafından tanınmadığını belirtti. Seyahat, çalışma, eğitim ve sağlık gibi temel haklarına erişimde sorunlar yaşadıklarını dile getiren Şansal, “AB vatandaşı olma hakkının geri alınmış olması pek çok Kıbrıslı genç için ayrımcılık ve eşitsizlik hissi yaratıyor.” dedi.

Şansal, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Karma evlilikler neticesinde, Kıbrıslı olmayan biriyle birlikte olan Kıbrıslı Türklerin çocukları, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin vatandaşlık vermemesi nedeniyle mağdur durumda kalıyor.”

Şansal, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Kıbrıslı Türklerin tarihsel ve coğrafi bağlılıkları dolayısıyla, bu birlikteliklerin çoğu Türkiyeli bireylerle gerçekleşiyor. Eğer Kıbrıslı bir ebeveynin partneri ya da eşinin Kıbrıslı olmaması durumunda, yasadışı giriş gerekçesiyle çocukların vatandaşlık hakkı ihlal ediliyor. Oysa Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’na ve vatandaşlık hukukuna göre, anne veya babası Kıbrıslı olan çocukların Kıbrıslı kabul edilmesi ve kimlik verilmesi gereklidir.”

AİLELERDE FARKLI VATANDAŞLIK STATÜLERİ VAR

Şansal, aynı ailede bazı kardeşlerin Kıbrıs vatandaşı olmasının diğerlerinin olmayışı ile sonuçlanan duruma dikkat çekerek, bunun aileler için garip sonuçlar doğurduğunu ifade etti. Ayrıca, bazı Kıbrıslı Türklerin siyasi görüşleri sebebiyle Türkiye’ye girişte sıkıntılar yaşadığını ve bunun da ailelerin birlikte seyahatlerini imkansız hale getirdiğini belirtti.

Şansal, “Kıbrıslı Türkler, tarih içerisinde çeşitli politik ve kültürel durumlarla olduğu gibi, bu sorunla da kuzey ve güney arasında sıkışmış bir durumdalar ve kendi kimlikleri ile var olmaya çalışıyorlar.” şeklinde konuştu.

SON MAHKEME KARARI, TUM SORUNU KAPSAMIYOR

Hukukçu ve hak savunucusu Şansal, mahkemenin son kararının, vatandaşlık başvurularının makul sürede yanıtlanmadığı konusunu ele aldığını, ancak bu durumda vatandaşlık verilme meselesinin çerçevesine girmediğini vurguladı. Şansal, “Bu karar, başvurulmaktaki gecikmelere dair önemli bir kazanım; ancak ne yazık ki tüm karma evlilik mağdurlarının sorununu çözmüyor. Çünkü mahkeme, anayasaya ve insan haklarına aykırı olan Bakanlar Kurulu kriterlerini sorgulamaktan kaçındı.” dedi.

Şansal, mahkemenin, geride kalan yedi yıl boyunca cevapsız kalan vatandaşlık başvurularını haksız bulduğunu ve davacılar lehine masraf kararı verdiğini belirtti. Ancak, mahkemenin, anayasaya aykırı olan Bakanlar Kurulu kriterlerini sorgulamayı reddettiğini, ebeveynlerden birinin adaya yasa dışı girişinin, sadece evliliğin yurt dışında ya da 1974’ten önce Kıbrıs’ta yapılması durumunda geçerli olabileceğini yineledi.

VATANDAŞLIK SORUNU 2007’DEN BU YANA DEVAM EDİYOR

Şansal, konunun tarihine dair olarak, 2003 yılında kuzey-güney geçişlerinin başlamasının ardından birçok Kıbrıslı Türk’ün güneyden kimlik ve pasaport alma yoluna gittiğini; ilk yıllarda bu işlemlerin yasal bir çerçevede ilerlediğini, ancak 2007’de bir Bakanlar Kurulu kararıyla insan haklarına aykırı bir düzenleme yapıldığını söyledi. Bu düzenleme ile, ebeveynlerinden biri yasa dışı olarak adaya giriş yapmışsa, çocuklarına vatandaşlık verilmemeye başlandığını kaydetti.

Şansal, “2007’den sonra böyle bir hukuksuz değişiklik yapıldı; bu Bakanlar Kurulu kararının, insan haklarına ve Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’na aykırı olduğunu belirtmek gerekir.” dedi. Ayrıca, “2022’den bu yana örgütlü bir kararlılıkla mücadele sürdürdük. Güney Lefkoşa’da, İçişleri Bakanlığı, Meclis ve Başkanlık önünde kitlesel eylemler, yürüyüşler ve basın açıklamaları gerçekleştirdik. Başkanlık Ofisi, AB Komisyonu ve Parlamento temsilcileriyle toplantılara katıldık. AB Parlamentosu Dilekçe Komitesi’ne 675 imza ile bir dilekçe sunarak, bir AB ülkesinin ayrımcılık ve çocuk hakkı ihlallerini rapor ettik.” ifadesini kullandı.

‘KİMLİKSİZ’ SAYISININ 6-7 BİN CİVARINDA OLDUĞU TAHMİN EDİLİYOR

Kimliksiz bireylerin tam sayıları hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte, resmi kanallardan 4 bin kişinin vatandaşlık dosyasının bekletildiği bildirimini aldı. Başvuru yapmamış olanları da dikkate alındığında sayı toplamda 6-7 bin civarında tahmin ediliyor.

Şansal, dernek olarak mücadelelerini genişleteceklerini, çeşitli eylem ve etkinliklere devam edeceklerini, her türlü hukuki yolu zorlayacaklarını ve konuyu uluslararası platformlarda gündeme taşımaya devam edeceklerini vurguladı. “Bu çocuklar ve gençler, yabancı ya da mülteci değil, Kıbrıslıdır ve bu ülkenin eşit haklara sahip yurttaşlarıdır.” diyerek, Kıbrıslı Rumlara konuyu anlama ve kabul etme noktasında işaret etti.

Şansal, ayrıca, güney basınının konuyu yanlış bir biçimde sunarak, hak etmeyen kişilere vatandaşlık verilmesi talep ediliyormuş gibi bir algı yarattığını sözlerine ekledi.

BARIŞA KATKI SAĞLAYACAK ÖNEMLİ BİR ADIM

Geleceğe dair görüşlerini paylaşarak, Kıbrıslı Türklerin Kıbrıslı Rumlar ile eşit haklar çerçevesinde barış içinde yaşayabilmesi için mücadelenin süreceğini dile getiren Şansal, karma birlikteliklerden doğan çocukların kimlik ve vatandaşlık haklarına kavuşmasının, adada barışın tesisine ve toplumlar arası yakınlaşmaya katkıda bulunacağına inandığını belirtti.

KIBRISLI KİMLİKSİZLERİN DURUMU

Uluslararası arenada Kıbrıs’ın tanınmış otoritesi Kıbrıs Cumhuriyeti, 1974 sonrasında adanın kuzeyine yerleşmiş ve cumhuriyetin vatandaşı olmayan bireylere ‘adada yasadışı yaşayan kişiler’ gözüyle bakmaktadır.

Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı olan pek çok Kıbrıslı Türk, 1974’te Türkiye vatandaşı ile hayatını birleştirmiştir ve bu beraberliklerden doğan binlerce çocuk, neredeyse tamamı şu ana kadar Avrupa Birliği (AB) üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığını elde edememiştir. ‘Kimliksizler’ olarak adlandırılan bu bireyler, son yıllarda Kıbrıs’ta haklarını aramak için örgütlenme yoluna gitmiştir.

Kıbrıs'taki Kimliksizlik Sorunu

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir